9 Temmuz:
Amsterdam'a vardık.
İnsanları çok tatlı bulduk.
10 Temmuz:
Sokaklarda dolaştık.
Bisiklete bindik.
Kaybolduk.
Dam Square'a gittik.
Mood Sellers grubuna aşık olduk. :)
11 Temmuz:
Anne Frank Huis'e gitmek isteyip, kapısının önündeki sırayı görünce vazgeçtik.
Kanal turu yaptık.
Torture Museum'a gittik.
Sokaklarda dolaştık.
Gece Red Light'a gittik.
12 Temmuz:
Bloemenmarkt'a gittik.
Heineken Experience'a gittik.
Heineken Brand Store'a gittik.
Sokaklarda dolaştık.
I AMsterdam yazısının önünde fotoğraf çekildik.
Gözde'nin ertesi günkü doğum gününü kutladık.
Amsterdam'dan kısa kısa:
* Bütün bisikletlilerden hayatınız pahasına kaçın. Bisiklet yoluna çıkarsanız sizi ezer geçerler yine de siz suçlu olursunuz. Hatta bize bisiklet kiralayan adam "Arabalar size bir şey yapmaz; ama bisikletlilerden korkun." diyerek salmıştı bizi sokağa.
* En çok parayı burada harcayacağınızı göz önünde bulundurun. Pahalı bir şehir.
* Müzeler pahalı diye gitmemezlik etmeyin. Ben ettim, siz etmeyin.
* Müzelere gitmeden önce rezervasyon yaptırın. Bir iki gün değil, bir ay öncesinden. Ya da Anne Frank'ın önünde 4 saat beklemeye hazırlıklı olun.
* Red Light'a gidin. Hatta hem gece, hem gündüz gidin. Aradaki fark muazzam.
* Heineken Experience kesinlikle gidilmesi gereken bir şey. Bana birayı sevdiren yerdir diyorum, başka bir şey demiyorum.
* Kanal turuna gerek yok.
* Torture Museum'a da...
* "Tiyatro"ya gidin. Resmen kafasızım, Amsterdam'ın hiçbir güzelliğinden faydalanamadım. Neyse zaten bir daha gitmeye karar verdim.
* Bulldog'dan alışveriş yapmayın! Döndükten sonra konuştuğum bir arkadaşım, bu konuda epey güzel tavsiyeler verdi. Kek yemeyin: Hiçbir etkisi yok. Daha doğrusu etkisinin olabilmesi için kusana kadar yemeniz gerekiyormuş. Para tuzağı anlayacağınız. Ot içecekseniz yerel halktan yardım istemeye bakın. Bulldog gibi yerler turistik hale geldiğinden sizi kazıklıyorlar. Mantar yiyecekseniz de yerel halktan yardım isteyin tabi. Ucuz bir şey değil ve o kadar para verip de hiçbir sonuç elde edememek biraz can sıkar gibi geliyor.
* Bu tavsiyem Türk kızına gelsin: Korkak olmayın. Dünya'nın en medeni yerlerinden birine gidiyorsunuz; geceden, kırmızıdan ve sex shoplardan korkmak biraz saçma değil mi?
* İnsanlara gülümseyin. Onlar da size gülümseyince insanlığın ölmediğini göreceksiniz.
İyi Amsterdam'lar. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder