8 Şubat 2013 Cuma

Yurt dışına çıkmanın en büyük derdi: Vize

Üzgünüm, sınavlardı, özel hayattı, okuldu, evdi derken yüzbin parçaya bölündüm. Sonra malum sömestr tatili boyunca toparlanamadım. Ta ki tatilimden sonraki bu hafta boyunca evde yatana dek. Amsterdam ve Barselona gezilerimi tamamlayıp geldim. Ama blogu hayat karmaşasının içerisinde pasaport-vize mevzularında bıraktığım için toparlamam epey uzun sürecek.

Öncelikle kısa bir hatırlatma yapayım: Hollanda bana "İspanya'da daha uzun kalacaksın, vizeni oradan al!" diyordu. İspanya da "Gidiş tarihinden bir ay önce vize vermeye başlıyorum, bugün git o zaman gel." diyordu.

Dolayısıyla ben o gün gitmiş ve 25 Aralık'ta formlarımı annemlerle beraber göndermiştim. İspanya bu sefer "İlk girişi bizden yapmadığın için sorun çıkabilir." diyince annem bir adet uçak rezervasyonu, bir de 15 günlük otel rezervasyonu yaptırdı; hepsi de Amsterdam için. Yani artık pis oynuyorduk: Yalan söyledik.

Gerçekten başka çaremiz yoktu. Önce Amsterdam'a gidecektim ama Barselona'da daha uzun kalacaktım ve bu yüzden iki taraf da bana vize vermek istemiyordu. NEDEN? Bilmiyorum. İnanın bilmiyorum. Benden size tavsiye, nereye giderseniz gidin tüm gezinizi kapsayacak şekilde ilk ülkeden vize almaya bakın. Ne uydurursanız da uydurun.

Annemin yaptığı uydurma rezervasyonlarla bir hafta içerisinde Hollanda'dan vizem çıktı. Konsolosluktan değil de iData isimli firmadan aldım. Konsolosluk için randevu almanız gerekiyor ama iData'nın böyle bir koşulu yok. İstediğiniz zaman gidip vize başvurusunda bulunabilirsiniz.

3 ay boyunca, 45 gün kalmalı Schengen vizesi. Bekle beni Avrupa, ben geliyorum! (Aslında gittim, geldim, üzerine soğuk su bile içtim ama heyecan olsun işte...)

Not: İspanya vizesini VFS Global'den alabilirsiniz. Ya da daha az para verip konsolosluklarda biraz daha sürünebilirsiniz. Seçim sizin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder