7 Ekim 2012 Pazar

Leyleği de havada görmedim ama? #2

Ben kendi çapımda Amsterdam planları yapadurayım, annemin aklına Barselona düştü. Hem de ne düşüş... Benim İsviçre'ye gitmiyor olmamı iyice kişiselleştirdiğinden midir, yoksa kardeşimle son bir senedir İspanyolca dersleri alıyor oluşlarından mıdır bilinmez; tutturdu "Hadi Barselona'ya gidelim!" diye.

Öyle zırt pırt yurt dışına çıkan insanlardan değiliz. Nedense bu ara bir yurt dışı sevdası aldı götürdü ama bizi. Ben sürekli arkadaşlarımla "Peru'ya gidelim! Nepal'e gidelim! Amsterdam'da neler yapsak ki?" diye konuşur, babam da iş sebebiyle üç gün beş gün Avrupa görüp dururken; kardeşim zamanla "Beni niye götürmüyorsunuz?" der oldu tabi.

E bizim evdekilerin kıçında kurt var galiba anacım. Annem kardeşimi de alıp pasaport çıkarttırdı kendine taze, sıcak. Üzerine dört gidiş, dört dönüş THY Barselona biletlerini alınca; ben "Amsterdam'dan dönüp de soluklanma fırsatı bulamadan Barselona'ya da gidiyor" konumuna düştüm. Yani bu sömestr tatilim olan iki hafta içerisinde toplam altı kez uçağa binip, üç ülke, dört de şehir değiştireceğim.

Şimdilik paylaşacaklarım bu kadar. Her ne kadar böyle gezenti bir blog yazıyor olsak da, bizim de bir hayatımız ve yiyip yutmamız gereken kocaman ders kitaplarımız var. Dolayısıyla gezi-tozu işlemlerine başlamadan sizlerle paylaşabileceğim tek şey, şu anda masamın üzerinde sunumu durmakta olan tiroid fonksiyon testleri olabilir ki, bu da burada görmek isteyeceğimiz hareketlerden değil.

En yakın vize başvurusunda görüşmek dileğiyle! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder